Sayfalar

3 Haziran 2013 Pazartesi

Gençlik Hareketi

Gezi Parkı direnişiyle çok güzel bir kıvıkcım yakıldı; ancak bu direnişin bu isyanın amacına ulaşması için beyaz hükümetin devrilmesi gerekli. Şu andaki direniş iyi güzel ancak bu direnişin amacı ne ? Gezi Parkı olduğu gibi kalsın kararı çıkarsa bitecek mi direniş ? Yoksa bu direniş hükümetin faşist yöntemlerine mi ? Bu direnişin nedeni yıllardır yaşadığımız baskı zulüm. O zaman bu isyan bu direniş hükümetin devrilmesiyle sonlanacak. Peki bu son nasıl gelecek ? Sokakta polisle kavga ederek mi ?

Bu duruma düşmemizin en büyük nedeni alternatifsizlik.

AKP'nin politikalarını desteklemesem de somut olarak başarılı işlere imza attı. Çekirdekten yetişen, belediyecilik anlayışıyla kavrulmuş, halkın duymak istediklerini söyleyen, arkasında büyük bir ekonomik ve politik güç bulunduran bir yönetim kadrosuyla, toplumun kaos içinde olduğu bir dönemde gerçekçi projeleri, ezilenin fakirin yanında olacağı mesajıyla iktidara geldiler.

Ahmet Necdet Sezer döneminde her istediklerini yapamıyorlardı; ancak bu süreci de gayet iyi idare ettiler. Topluma köşkün, Anayasa Mahkemesinin, HSYK'nın, askerin kendilerini engellediği düşüncesini ellerindeki medya gücüyle entellektüel seviyesi düşük kitleye çok güzel empoze ettiler. Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi dolmasıyla oluşan ufak krizden de daha da güçlenerek çıktılar. Köşk artık onların olmuştu. Köşkü ele geçirince hükümetten bağımsız olan diğer devlet kurumlarının da düşmesi çok zor olmadı.

Yetmez ama evet ile geçilen referandum sürecinden de darbecileri yargılayacağız derken beyaz darbe yapıldı. Devleri tüm kurumları artık saflığın simgesi olan beyaz renkteydi. Bu beyazlığı durduracak, engelleyecek başka hiç bir renk olmayınca her şey daha kolay olmuştu. Astığım astık, kestiğim kesti dönemi başladı. Ülkedeki AKP aleyhine en ufak bir protestoda biber gazları, tazikli sular, gözaltılar, ölümler başladı. Bu baskıya artık daha fazla tahammül edemeyen halk için bir kıvılcım gerekliydi. O kıvılcım Taksim'de yandı.

 Taksim'den yayılan kıvılcım tüm Türkiye'ye yayıldı. Bu yangının sönmesi için bu hükümetin devrilmesi gerek; ancak yarın seçim olsa AKP gene %50'ye yakın bir oy oranıyla sandıktan 1. çıkacak. Bunun en büyük nedeni AKP'ye rakip bir parti olmaması.

Ana muhalefet partisi olan CHP ne doğru düzgün muhalefet yapabiliyor ne de iktidar partisi olabilecek ciddi bir söylem getirebiliyor. AKP karşıtlığı ve kendi tabanının desteğiyle %20lerde bir oy oranıyla sevgilisi AKP ile mutlu mesut geçinip gidiyor. 3. büyük parti olan MHP de kendi tabanı olan ülkücülerle barajı geçebilme derdinde kendi yağında kavruluyor. Kısacası Ankara'da hepsi mutlu mesut, medya önünde kavga edermiş gibi geçinip gidiyorlar. Böyle bir ortamda hükümet nasıl devrilebilir ? Bu enerji nasıl yeni bir yola yönlendirilebilir ?

Bu direniş ancak yeni bir partinin, yeni bir yolun açılmasıyla başarıya ulaşır. Bu parti toplumun her kesimini kapsayacak, halka hizmet edecek, barışçıl, uzlaştırıcı, gerçekçi projeleri olan, dış siyaseti başarıyla yönetebilecek bir parti olmalı. İktidara gelebilmek için gerçekçi projelerini halka detaylıca, nasıl gerçekleştireceklerini anlatarak, halkı bilinçlendirerek iktidara gelmeli. Halkımız zekidir bizim. 2 torba kömüre kanar gibi gözükse de onlara projelerimizi, fikirlerimizi, düşüncelerimizi onların anlayacakları şekilde anlatırsak halkımız bu zulme son verirken yanımızda olur.

Biz gençlerin ödevi bu sıcak günlerde birlik beraberlik içinde, tek amacımız ülkemizi korumak ve güzelleştirmek olmalı. Bunun içinde duyarlılığımızı koruyarak, çevreye ve bize sopa sallayanlara zarar vermeden, provakatörlere kanmadan, herhangi bir partinin bayrağı altında olmadan sokaklarda isyana devam etmek. Bir yandan da ülkeyi kalkındırabilecek çılgın projeler üretmek olmalı. Biz tıpçılar yapılabilecek sağlık reformlarını düşünmeli, inşaat mühendisleri ve mimarlar hangi bölgede nasıl bir yapılanma olcağını, iktisatçılar ekonomiyi, hukuk öğrencileri adaleti nasıl yerine getirebileceklerini düşünmeli Yapılacak bir gençlik kongresiyle bu projeler düzenlenip bir metin haline getirilmeli, çeşitli derneklerle görüş alış verişinde bulunup bir yol haritası çizilmeli.

Güzel ülkemizi ancak bu şekildeki bir gençlik hareketiyle aydınlığa kavuşur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara