Sayfalar

23 Mayıs 2020 Cumartesi

Genç Werther'in Acıları

Johann Wolfgang von Goethe'nin mektuplardan oluşan romanı aşkı, tutkuyu, heyecanı doruklarda yaşayan ve yaşadığını hissettiren; bazen bağıra bağıra okumak istediğiniz, bazen de elinizde bir kadeh şarap sahilde güneşin batışında sevgilinize usulca söyleyeceğiniz cümlelerden oluşan; dönemine göre oldukça tutkulu bir eser. Bu yazıda sevdiğim kısımlardan bir kaç alıntı paylaşıyorum.

10 Mayıs

"Resim yapmak benim için olanaksız şu sıralarda, tek bir çizgi bile çekemem, ama hiçbir zaman şu anda olduğumdan daha büyük bir ressam da olamamıştım."

13 Mayıs

"Üstelik de yüreğime hasta bir çocuğa bakar gibi bakıyorum. Her isteğine izin veriyorum. Ama bunu kimseye anlatma; bana sitem edecek insanllar yok değil çünkü."

15 Mayıs

"Üst tabakadan olanlar kendileriyle sıradan halkın arasında soğuk bir mesafe bırakacaklardır hep, onlara yakşalmakla bir şey yitireceklerine inanıyor gibiler; ayrıca da kent kaçkınları ve kötü niyetli şakacılar da var ki, bunların taşkınlıkları zavallı halkı daha da kırılgan yapıyor.

Eşit olmadığımızı ve eşit olamayacağımızı iyi biliyorum; ama saygınlıklarını korumak amacıyla, ayaktakımı dediklerinden uzak durma gereğini duyanların alt edileceklerini düşündükleri için, düşmanlarından gizlenen korkanlar kadar eleştirilmeyi hak ettikleri kanısındayım."

canuc: - Onu mu seviyorsun yoksa onun yanındaki kendini mi ?

30 Mayıs

"Şimdi kadını da en yakın zamanda görmeyi tasarlıyorum, daha doğrusu, şöyle bir daha düşününce, onu görmemeye çalışacağım. Onu yalnızca sevdalısının gözleriyle görmek daha iyi olacak; belki onu kendi gözlerimle, şimdi önümde belirdiği biçimiyle göremem, bu güzel imgeyi niçin bozayım ?"

16 Haziran

"Benimle ilgili merak edilecek bir şey olmadığını düşünebilmen gerekirdi, yani..."

1 Temmuz

"Günahlara dair vaazlar veriliyor, ama vaaz kürsüsünde, neşesizliği ortadan kaldırmak için çaba harcandığını hiç gözlemlemedim"

8 Temmuz

"Görmem gerekir bu siyah gözleri"

"Ah, gözleri bir ona, bir diğerine bakıyordu! Ama bana ! Bana ! Tek başına, hayal kırıklığı içinde önünde durup ona bakan bana, kesinlikle bakmıyordu!"

16 Temmuz

"Bir de benimle konuşurken elini elimin üstüne koyunca, konunun heyecanına kapılıp cennetten gelen nefesi dudaklarıma değecek kadar bana yaklaşınca: İşte o zaman yıldırım çapmışçasına dermansızlaşıyorum."

8 Ağustos

"Karşı konmaz yazgıya boyun eğmemizi bekleyen insanlara dayanamıyorum."

"Sinsi bir hastalık tarafından kaçınılmaz biçimde yavaş yavaş ölüme doğru sürüklenen bir zavallının bir hançer darbesiyle acılarına hemen bir son vermesinin bekleyebilir misin ? Üstelik bütün gücünü eriten bu hastalık, aynı zamanda ondan kurtulmak için gerekli cesaretten de yoksun kılmaz mı o zavallıyı ?"

12 Ağustos

"İnsanın doğası sınırlıdır. Sevince, kedere, acılara ancak belli bir dereceye dek dayanabilir ve o derece aşıllırsa, insan yok olur. Yani söz konusu olan, birinin güçlü ya da zayıf olup olmadığı değildir! Kendi yaşantısına ne ölçüde dayanabiliyor, mesele budur! Hem ahlaki hem bedensel anlamda. Kanımca, kızgın bir ateşten ötürü ölen birine korkak demek nasıl garip olacaksa, kendi yaşamına son veren birine korkak demek de garip olacaktır."

18 Ağustos

"İnsanın mutlukuğu, aynı zamnda kederinin kaynağı da mı olmalıydı ?"

22 Ağustos

"Bu çiçeklerin çoğu hiçbir iz bırakmadan gelip geçer, pek azı meyve verir, bu meyvelerden de pek azı olgunlaşır! Buna rağmen yeterince meyve vardır."

26 Kasım

"Dağ olmasa, yol çok daha rahat ve kısa olacaktır; ama o dağ oradaysa, aşmaktan başka çare de yoktur!"

16 Haziran

"Evet, yeryüzünde bir gezginim yalnızca, bir yolcu! Sizler bunun ötesinde misiniz sanki ?"


Genç Werther'in Acıları
Can Yayınları - 35. Baskı Kasım 2019, İstanbul
Çeviri: Nihat Ülner



17 Mart 2020 Salı

Figüran

Kendi hikayelerimizin başkahramanı
Başkalarının iyi ve kötü karekterleri
Çoğunun da figüranlarıyız

Oysa hepimiz aynıyız
Hepimiz biriz

Kim neyi okumak isterse
Kim neyi duymak isterse
Kim neyi izlemek isterse



Bu Blogda Ara