Sayfalar

23 Haziran 2013 Pazar

3 Kasım 2002 Seçimlerinde Seçim Barajı %3 Olsaydı Ne Olurdu

Seçim barajını. AKP'nin gerçekten % kaç oy aldığını tartıştığımız merak ettiğimiz günlerde biraz eskiye dönmek istedim ve büyük bir kriz sonucu erken seçime gidilen 3 Kasım seçimlerine bakmak istedim.

Çoğu partinin %10 barajına takılması sonucu gelecek 10 yılı şekillendirecek, 1945 yılından beri ilk defa 2 parti temsil edildi.

Seçime katılım oranının %80 olduğu seçimlerde 

AKP %34'lük oy oranıyla mecliste 363 sandalyeye sahip oldu meclisin %66'sına sahip oldu.

- - Tek başına bu veri bile seçim barajının ne kadar antidemokratik bir yöntem olduğunu gösterir. - -

Meclisteki 2. parti de %19'luk oy oranıyla Deniz Baykal'ın CHP'si oldu. CHP de mecliste 178 sandalyeye sahip oldu meclisin %32'sini oluşturdu.

İlginç bir veri daha vereyim. CHP'nin aldığı oy sayısı, meclis dışı kalan partilerin aldığı toplam oy sayısından daha azdı.

Türkiye %34 ve %19 oy alan 2 parti tarafından temsil ediliyordu.

Bir başka deyişle Türkiye'nin %60ı mecliste temsil edilmiyordu.



Toplumun %60ının temsil edilmediği bir demokrasi nasıl bir demokrasidir!!!!

Bu sorunlardan yola çıkarak o zaman yapılan seçimlerde seçim barajını %3'e indirdiğimizde ne olurdu diye merak ettim ve D'Hondt metoduna göre meclisin nasıl şekilleneceğini araştırdım. Bu araştırmamın sonuçlarını sizlerle paylaşmak isterim.

AKP -------- %34.3 oy oranı ile 207
CHP -------- %19.4 oy oranı ile 117
DYP -------- %9.5  oy oranı ile 57
MHP ------- %8.4  oy oranı ile 50
Genç Parti - %7.2  oy oranı ile 43
DEHAP ---- %6.2 oy oranı ile 37
ANAP ------ %5.1 oy oranı ile 30

ve 9 bağımsız milletvekilimiz ile 22. dönem millet meclisi oluşacaktı.

Seçim barajının %3'e indirilmesi bile toplam kullanılan oy sayısının %90'ı (toplam seçmen sayısının %72'si) mecliste temsil edilmesini sağlayacaktır.



Özetleyecek olursak 2002 seçimlerinde seçim barajı %3 olsaydı %90'lık bir temsiliyetle 7 parti ve bağımsızlardan oluşan bir meclis görebilirdik.
Seçim barajının %3 olsaydı %90 temsiliyet ile bu sandalye dağılımı oluşacaktı.

Gerçekte olan iste toplumun yarısından az bir kısmının temsiliyle oluşan ve Türkiye'nin gelecek 10 yılına yön veren 2 partili meclis oluştu.


2002 Seçimleri sonrası oluşan meclisin sandalye dağılımı



Düşünseniz Cem Uzan'lı Devlet Bahçeli'li, Tansu Çillerli bir meclis ne kadar hareketli olurdu.


Not: bu yazı seçim sonuçlarına göre %3 barajı uygulanarak yazılmıştır. Seçim öncesi dönemde baraj %3 olsaydı TKP,  BBP, Saadet Partisi, DSP, YTP gibi partiler barajı geçme ihtimalleri olacağı için daha fazla oy alabilirdi. Bu ihtimaller göz ardı edilmiştir.

4 yorum:

  1. Bro çok güzel yazmışsın ama şu an insanların aslında neden barajın kalkmasını istediği noktayı atlamışsın sadece.o da baraj nedeniyle bazı fikirlerin,toplulukların parti kurmayışı.bu yüzden insanlar kendisini temsil edecek parti bulamamaya başladı 21.yyda ve dar bi alana sıkıştırılmak zorunda kaldı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ulaşcım söylediklerinde haklısın senin dediklerin ayrı bir yazıda daha detaylıca anlatılmalı.
      Bu yazıda esas anlatmak istediğim nokta seçim barajı yüzünden halkın büyük çoğunluğunun mecliste temsil edilemiyor olması.
      Yazının sonunda da söylemek istediğim seçim barajı %3 olursa çok daha fazla çok daha farklı partiler mecliste yerini alacak toplumum daha büyük bir kesimi temsil edilecek ve halk kendi düşüncesine daha yakın olan partiye oy verebilecek.
      Belki daha açık yazabilirdim. Düşüncelerini paylaştığın için teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Haftalardır 2002 Seçimlerinin meşruiyeti üzerinde çalışıyorum. d'Hondt sistemini yanlış uygulamışsın. Bulduğun vekil sayıları çok ciddi anlamda yanlış, sistemi her seçim bölgesi için tekrar uygulamanı tavsiye ediyorum.

    Meşruiyet anlamındaki değerli görüşlerin için de teşekkür ediyorum, aynen söylediklerine katılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. değerli yorumunuz için teşekkür ederim. d'hondt sistemini internette bulduğum bir programla yapmıştım bazı yanlışlıklar olabilir.

      Sil

Bu Blogda Ara