Facebook hayatıma 2007 yılında başladım. Facebook daha yeni popülerleşmeye başlıyordu. Uzunca bir süre Facebook'un gereksiz bir şey olduğunu düşündüm. Üye olmadım üye olanların da sıkılıp bırakacağını düşünüyordum. Derken bir gün sıkıntıdan olsa gerek bir bakayım neymiş ne değilmiş diye üye oldum. İlk başlarda pek bişi yoktu. 20 küsür arkadaşım vardı sadece. O zaman uygulamalar, oyunlar, reklamlar bu kadar alıp başını gitmemişti. Oktoberfest diye bir uygulama vardı adını yanlış hatırlıyor olabilirim. Arkadaşlarımıza bira vodka falan gönderiyorduk. Bir de en iyi arkadaşım tadında bir uygulama vardı bunda da en yakın arkadaşlarını seçiyordun, onlar seni seçiyordu buna göre bir derece geliştiriyordun. Sosyal kelebek vardı hatta dereceler arasında en son o seviyedeydim galiba. İlk zamanlardaki en keyif aldığım uygulama ise Harry Potter Trivial'dı. Harry Potterla ilgili sorular soruluyordu bilirsen puan kazanıyordun arkadaşlarını geçiyordun. Hatta İrep'le orada sıkı bir rekabete girişmiştik. İşte öyle bir dünyaydı Facebook o zamanlar fotoğraflarımızı ekler bakar güler onları kaydederdik bilgisayarlarımıza.
Hayatımız değil vakit geçirebileceğimiz bir platformdu sadece. Zamanla Facebook yenilendi gelişti. Facebook ne zaman yenilense bir şey değişse hepimiz eski alıştığımız şey değişince bir zorlanma yaşardık ilk başta eskisinin daha güzel olduğunu söyler eskiye dönmek için sahte programlar çıkardı. Facebook ise bu değişikliklerle yavaş yavaş kaynayan kurbağa gibi bizi hiç fark ettirmeden kendine daha çok bağladı. Oyunlarıyla, pageleriyle bir dünya oldu.
Gelelim Facebook'taki oyunlara.Benim arkadaşım olan kişileri bu oyunlar vasıtasıyla defalarca rahatsız etmiş olabilirim. Tüm suç annemin bütün oyunları oynayan davet gönderen o. Tüm rahatsızlıklarınızı ona iletebilirim :) Bu oyunlar da gerçekten çok fazla vakit geçirtiyor. Facebook'tan ayrılamama sebeplerinden biri o. Aslında güzel yanları da var vakit geçirmesinin yanısıra. Annem oyun oynamayan arkadaşlara ya da bir zamanlar oyunu oynayıp sonradan sıkılıp bırakmış kişilere sürekli bir şey göndermesin sürekli başka hesaplar açmasın diye oyunu oynayan çoğunlukla yabancı kişilerle arkadaş oldum. Onlarla sohbet ettim tanıştım değişik insanlar değişik yaşam tarzları tanıdım. Yabancı bir ülkeye gitmeden deniz aşırı arkadaşlarım oldu.
Bu yazıyı yazmaya başlarken aklımda olan yazı bu değildi gerçi hangi yazımı ilk düşündüğüm şekilde yazdım ki. Bu yazıya ilk başladığım zaman başlık Timeline idi. Timeline'ıma bakarken ilk günlere geri döndüm duvarımda yazılanları okudum ve hayatımda aslında ne kadar çok şeyin değiştiğini fark ettim. O kadar çok insan girip çıktı ki hayatıma bu sürede daha niceleri de girip çıkacaktır. Lisedeyken en samimi olduğum insanları şimdi görünce ben bunlarla nasıl o kadar iyi arkadaş olmuştum diyorum kimileri için de keşke onu daha erken tanısaydım diyorum. Uzunca bir süreden beri görüşmediğim kişleri görünce onların ne kadar çok değiştiğini fark ediyorum. Ben de değişmişimdir ancak kaynayan kurbağa misali kendimdeki değişikliği fark edemiyorum. Aklıma gelen değişiklikleri yazayım lisede rock / metal dinlerdim şimdi kafa kaldırmıyor malesef. Her konsere koşturur dururdum. Şimdi eskisi gibi konser merakım kalmadı onun yerine rakı sofrasında güzel bir müzik eşliğinde keyifli bir sohbet daha çekici geliyor. Güzel konser olursa kaçırmam tabi gene :) Başka değiklikler şu anda aklıma gelmiyor gerçi geliyor da canım yazmak istemiyor kendime saklayayım onları da belki bir gün eser yazarım. Hem yoruldum uykum da geldi. Saat 7 olacak kışın bu saatte okula gitmek için uyanıyorum. Hadi öptüm anacım iyi geceler ya da iyi sabahlar. Kahkahanız Saba Tümer kahkası gibi olsun.