Ben veletkene uzaya uzay araçlarına çok meraklı bir çocuktum. Bir çok astronomi kitabı edinmiş hepsini okumuştum. Toys'r'ustan küçük bir teleskop almıştım kendime. Gökyüzünü izlemeye çalışırdım.
Astronomiyle ilişkili olduğum yıllarda annemle Çeşme merkeze dolaşmaya gitmiştik. Sahilde 2 tane üniversite öğrencisi bir tane aynalı teleskop kurmuşlar 50 kuruş karşılığı aya baktırıyorlar. Ben koşa koşa gittim baktım tabi. Sonra heyecanla anne eve gidelim anne eve gidelim diye tutturdum. Eve geldik teleskopumu kaptığım gibi Ilıca'da Kumrucu Hüseyin'in olduğu sokağa koştuk gittik. Tabi o zamanlar o sokak trafiğe kapalı. Neyse efendim. Ben teleskopu çıkardım kurdum buraya 25 kuruşa baktırıyorum aya teleskop öbüründen daha kötü ya o yüzden daha ucuza baktırmalıyım diye de düşünmüşüm. Adil bir insanım :D
Ben o gün bayağı bir para kazandım. Ne kadar olduğumu hatırlamıyorum ama 10 liraya yakın bir şey kazanmıştım sanırım. Ben böyle ara ara çıkıp baktırıyordum. Aradan bir kaç sene geçti ben bu sefer takı toka işine merak sardım. 15 tane mi ne toka buldum bir yerden gittim bir leğen gibi bir şeyin üstünde bunları satmaya çalışıyorum. Kimse de sallamıyor. Arada bir acıdığı için 1 lira falan veren oldu. Babamla ertesi gün Alaçatı pazarına gittik mal almaya. Rengarenk saç bantları, kolyeler, bileklikler... Ben o gece gittim bayağı bir satış yaptım. Her gece heyecanla gidiyordum orda incik boncuk satıyordum.
Zamanla annemle kendi kolyelerimizi yapmaya karar verdik. Kemeraltına gidip bir sürü boncuk misina kolyelerin ucunu kapatmak için klipsler, kargaburun, pense aldık döndük çeşmeye. Annem kolye yapıyor ben satıyordum. Babamdan arada Ankara'ya gidip geldiğinde boncuk getiriyordu. Bana bir tane simitçi tezgahı da almıştı. Tezgahım bile vardı artık. Kolyeleri, tokaları ayırıp tezgahın üstünde sergiliyordum. O yaz bittiğinde yaklaşık olarak 750 lira falan kazanmıştım.
O kış annem takı tasarım kursuna gitti. Bir sürü birbirinden güzel boncuklar alığ çok özel şeyler yaratıyordu. Kışın satacak yer olmadığı için annem tanıdıklar vasıtasıyla satıyordu. Bayağı bir kazançlıydı.
O yaz, annemin kışın yaptığı kolyeleri satmaya çalışıyordum ama maliyet artınca haliyle ürünlerin fiyatları da artmıştı. Kimse pek ilgi göstermiyordu. Doğru dürüst satış yapamayınca canım sıkılıyordu orda boş boş oturup ürünlerin fiyatını söyledikten sonra insanların hımm peki deyip gitmesi. Satışa çıkmamaya başladım ve öylece bitti o hikayem.
Annem de ilgisini kaybedince takı toka işinden elimizi ayağımızı çekmiş olduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder