Sayfalar

29 Nisan 2015 Çarşamba

Sıcak Çay Türlü Kahve

Geçen hafta İstanbul'daydım. Benim için keyifli bir tatildi hem de uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaptım. Kendi içsel yolculuğuma çıktım. İstanbul'un daracık eski sokaklarında kaybolurken kendi içime baktım. Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarımla görüştüm. Çocukluk hayallerimi hatırladım. O zamanlar fark ettim ki ben hayal kurmayı unutmuşum. Çocukken hayallerim vardı. Ben büyüdükçe her şeye o kadar somut o kadar görünen yüzlerine bakmışım. Uzun zamandır, içlerinde var olan gizli büyüye bakmamışım. Hayal kurmayı, bir şeyler hissetmeyi bırakmış; duygusuz, ruhsuz, sıradan, basit bir adam olup çıkmışım. Büyümek buysa ben büyümek istemiyorum. Yeniden çocuk olup, hayal kurmak, düşlemek, saf olmak, afacanca bir merakla bu ne bu ne diye sormak istiyorum.

Yıllar önce İstanbul'a gittiğimde kahvaltı sırasında çaya, kahvelere bakarak bir şiir yazmışım.

Sıcak çay
Türlü kahve
Gelmişler bir araya
Sohbet ediyorlar

Sohbet bitti
Kavga başladı
Misafir geldi
İkisini barıştırdı

Edebi olarak çok ahım şahım bir şiir değil. Yazım, dil kullanımım hala kötü bunları biliyorum; ancak bu şiirin bana hissettirdiklerini kelimelerle anlatmam mümkün değil. Bu şiir benim çocukluğum. Çocukluk hayallerim. Çocukluk duygularım. Umarım yeniden o eski masum çocuk gibi hayaller kurabilirim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara