Sayfalar

3 Şubat 2014 Pazartesi

Üç Aynalı Kırk Oda

Murathan Mungan'ın 3 hikayeden oluşan kitabından alıntılar yapalım.



"Arzın merkezine yolculuk yapanlar, yolculuklarının sonunda, orada, arzın merkezinde derin bir sessizlik ve huzur içinde, dünyanın en derin uykusunu uyuduklarından söz ederlerdi."

"Maskeyi hep istediği zaman çıkarabileceği bir şey olarak düşünmüştü. Maskenin yüzünü ele geçirebileceği olasılığını aklına getirmemişti bile."

"Müslüman dünya, ilkin bütün bunların Hollywood stüdyolarında gerçekleştirilen bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu; ardından bir süre sonra, bütün bu olanların Kuran'da çok önceden haber verildiğini diddia etti."

"Her kadının, kendinde hep saklı kalan kadınlığının gizine ulaşmak; bir tılsım kullanarak ya da bir tılsımı yöneterek bu gizi açıp kapamayı öğrenmek ve bunu sürekli kılmak gibi bir şeydi."

"Masumiyeti geri istiyordu."

"Ne zaman içime fazla baksam yükseklik korkum depreşir."

"Kimin gücü sanatı yok etmeye yeter?"

"Çevrendeki herkes bu yalanı seyretmiş ve tabi gerçek sanmıştı."

"Güzellik başka gözlere öğretilir. Sen "Ben güzelim." der gibi durudsan hayatta, herkes seni güzel görür ama sen kendi güzelliğini taşımaktan acizsen, herkes şüpheye düşer."

"Söyleyen de biliyor. Kimsenin kimseyi olduğu gibi sevemeyeceğini."

"Kızlık bozmanın keyfini yaşamanın yanısıra bütün bakirelerin hayatındaki ilk erkek hatırası olmak ister. Bu her kız için iyi bir hatıra olmayabilir ama kuvvetli bir hatıra olduğu kesindir."

"Seks sırrını orgazmda saklar"......"Orgazm sadece seksin değil, insan hayatının da gizli bir işaretidir."

"Zamanları birbirine bağlayan en iyi yol aynadır."

"Herkes kendi yolculuğunun sırrını kendi aynasına saklar."

"Herkes bir başkası olmak ister aslında. Bunu sakın unutma. Bu yüzden kimse kendi kalamaz. Bütün romanlar, hikayeler, piyesler, filmler bunun içindir. İnsana bir başkası bulma imkanını sunmak için."

"Kimseleri masal evine sokmayan masal bekçisi bir tek, geceleri kanal boyu gezerek, uykusuzluk çeken A'ya acımış. Niye diye sorman. Böyle şeylerin açıklaması yoktur. Hayat her şeyi gerçeklendirmez, masallar niye gerçeklendirsin."

"Belki de eşlerini aldatmak değildi amaçları; onlar, yalnızca eski heyecanlarını hatırlamaya çalışıyorlardı. Gelecek vaadi olmayan heyecanlar, artık yalnızca kaçamak yapmanın tadına mahkum edilmişti."

"Erkeklerin sormaktan en çok hoşlandıkları soru "Beni anlıyor musun?"dur. Anlaşılmayacak matah olduklarından değil. Erkeklerin en mühim dertlerinden biridir bu, onları hiç kimsenin anlamadığını düşünürler; onları hiç kimsenin anlamayacağına inanmak isterler. Beni kimse anlayamaz derler. Beni bugüne kadar kimse anlamadı, derler. Beni çözmek kolay değildir kızım, derler. Kendilerini çözümü kolay olmayan zorlu bir bilmece gibi sunmaya bayılırlar. Çok derin bir adam olduklarını, herkesten çok farklı olduklarını, kimselere benzemediklerini, düşünüler. Halbuki sen, beş tanesini tanıdığında, hepsini birden tanımış gibi olursun; hepsinin birbirinin aynı olduğunu, en azından kendilerini biricik ve benzersiz sanmalarının bile nasıl aynı olduğunu fark edersin."

"İnsanlar oyalanırlar, alışırlar, unuturlar. Günler her şeyi soldurur. Her şey bir gün anı olur."

"Eşya uğruna değiştirilmiş hayatlardan, ilkin eşya çekiliyor."

"Gümüş sahibi olmayanlar, gümüşün karardığını bilmez."

"Geçmişteki hiçbir şeyin değiştirilemezliği, ölüme yakın bir kesinlik kazandırıyor yaşadıklarına."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara